16 Mayıs 2024 Perşembe

Kıbrıslı Efsane Şair Osman Türkay-Yılmaz Parlar

  Kıbrıslı  Efsane Şair Osman Türkay

 Kıbrıs'ın kültürel ve edebi mirasına katkıda bulunan önemli bir isim olan, şiirleriyle insanın ruhunu okşayan, huzur veren, şiirlerinde sevgi, aşk, özlem, vatan sevgisi gibi temaları işlerken, dilin gücünü en iyi şekilde kullanarak bizi duygusal bir şölenin içine sürükleyen kitaplara sığmaz uzayın şairi Osman Türkay, Yazar Semra Eren Nijhar’ın Uzayın Şairi isimli kitabında…


 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu ev sahipliğinde 14 Mayıs 2024 Salı günü İBB tarafından yenilenen Beyoğlu İstiklal Caddesindeki Casa Botter Sanat merkezinde Yazar Semra Eren Nijhar’ın Uzayın Şairi kitabını imzalama töreni ve Osman Türkay’ı anma etkinliği düzenlendi.



Etkinliğe, KKTC İstanbul Başkonsolosu Fatma Demirel, KKTC Konsolosu Ülkü Alemdar, Eski KKTC Diplomat Cahit Kayıaslan (Kuzey Kıbrıs Kültür evi temsilen), Kolleksiyon Kulüp Başkanı Şerif Antepli ve Yönetim Kurul üyeleri, KKTC Diplomatları, Başta olmak üzere Akademisyenler ve elit konuklar katıldı.



KKTC İstanbul Başkonsolosu Fatma Demirel açılış konuşmasında Osman Türkay'ın eserlerinde insanın iç dünyasına dair derinlemesine bir yolculuk yaptığımızı, Kıbrıs'ın kültürel ve edebi mirasına katkıda bulunan önemli bir isim olarak dilimize kazandırdığı değerli eserlerle edebiyat dünyasında önemli bir yere ayrıcalıklı bir yere sahip olmayı hak etdiğini dile getirdi.



Şiirlerinde derin duyguları ve içtenliği en saf haliyle yansıtan Türkay’ın, okuyucularını etkileyici bir yolculuğa çıkarmayı başardığını aktardı.

Prof. Dr. Mustafa Özkan edebiyatda ufuk turu attırarak, Osman Türkay’ın edebiyat disiblinler kültürler arası beslenme etkilenme kendini hep yenileyen bir dünya edebiyatcısı olduğunu vurguladı. Şiirlerinden örnekler sundu.



Kıbrıs'ın gururu Osman Türkay'ın eserlerini okumak, insanı duygusal bir yolculuğa çıkaran, içini ısıtan bir deneyimdir. Edebiyat dünyasının nadir ve değerli kalemlerinden biri olan Osman Türkay, eserleriyle yalnızca Kıbrıs'ın değil tüm Türk edebiyatının da gurur kaynağıdır.

Kıbrıs'ın zengin edebiyat geleneği, önemli şairlerden biri olan Osman Türkay'a odaklanan bir araştırma kitabıyla daha da zenginleşiyor.

Araştırmacı yazar Semra Eren-Nijhar kaleme aldığı bu kitapda, Osman Türkay'ın hayatı, eserleri ve edebi mirası üzerine derinlemesine bir inceleme sunuyor. Eren'in özverili çalışması, Türk edebiyatına yaptığı katkılarla tanınan bu önemli şairin eserlerini günümüz okuyucusuna yeniden keşfetme fırsatı sunuyor.



Semra Eren Nijhar öncelikle KKTC İstanbul Başkonsolosu Fatma Demirel, KKTC Konsolosu Ülkü Alemdar, KKTC İstanbulTemsilciliği diplomatlarına, Osman Türkay’ın yeğeni Tuncay Özdoğanoğlu’na , Osman Türkay ailesine teşekkürlerini sundu.

Kitap, Osman Türkay'ın şairane dünyasını anlamak ve değerini takdir etmek isteyenler için kapsamlı bir kaynak niteliği taşıyor.

Semra Eren Nijhar  'in titiz araştırması, Türkay'ın şiirlerindeki derinlikleri, duygusal zenginliği ve edebi ustalığı incelerken, onun hayatına ve döneminin sosyo-kültürel bağlamına da ışık tutuyor. Bu sayede, okuyucular, Türk edebiyatının önemli bir dönemecinde Osman Türkay'ın rolünü ve etkisini daha iyi anlama fırsatı bulacaklar.

Semra Eren Nijhar  'in bu değerli çalışması, Osman Türkay'ın eserlerini yeni bir perspektifle ele alarak onun sanatını daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor. Kitap, Türk edebiyatının önemli bir figürünü anma ve onun edebi mirasını gelecek nesillere aktarma misyonunu üstlenirken, aynı zamanda Kıbrıs'ın edebiyat ve kültür zenginliğine de bir katkı sunuyor.



Semra Eren Nijhar’ın özverili çalışması, Kıbrıs'ın edebi mirasını yaşatmanın ve gelecek kuşaklara aktarmanın önemini bir kez daha vurguluyor. Bu kitap, Osman Türkay'ın şairane dünyasına bir kapı aralayarak, onun unutulmaz eserlerini ve fikirlerini yeni bir nesil için de canlı tutma amacına hizmet ediyor.

Osman Türkay Hakkında Kaynaklara göre;

Özel bir İngiliz okulunda okudu. Londra'ya giderek gazetecilik ve felsefe öğrenimi gördü (1955). Şiir yazmaya ortaokul sıralarında başlayan Osman Türkay, şiirlerini Varlık ve Beşparmak dergilerinde yayımladı.

Daha sonra Londra'ya yerleşti ve İngilizce şiirler de yazmaya başlar; aynı zamanda çeviriler yaptı.



Londra'da bulunduğu 1951-56 yılları arasında şiir yazmaya ara veren şair, ilgisini başta İngiliz şiiri olmak üzere dünya şiiri üzerinde yoğunlaştırır. Şiirleri, Yunanca, İspanyolca, Çekçe gibi dillere de çevirdi.

24 Ocak 2001 tarihinde yaşlılığa bağlı sağlık sorunları nedeniyle tedavi gördüğü Girne Akçiçek Hastanesi'nde öldü.

Osman Türkay şiirlerinde insanın kâinattaki yerini göstermeye çalışır ve işler.

Şiirleriyle, pek çok ödülü kazandı. Albert Einstein Özel Barış Ödülü bunlardan biridir. "Evrende Rastgele Bir Gezinti" adlı kitabıyla, Amerikan Başarılar Enstitüsü'nün "Yılın Adamı" ve "Bin Yılın Şöhretler Sarayı" ödüllerini, Amerikan Biyografi Enstitüsü'nün "Altın Plak" ödülünü, "Başkanlık Onur Mühürü"nü, Avustralya'da "Uçan Altın Kumru" ödülünü kazandı. Türkay'ın son yıllarda aldığı ödül sayısı 50'yi aştı. Ayrıca, iki kez de Nobel Edebiyat Ödülüne aday gösterildi (1988 ve 1990).



Osman Türkay ayrıca, dünyada en çok mektup alan Türk edebiyatçısıdır. Hayranları arasında Tayland Prensesi Vemulchadra, Türkoloji Profesörü Anna Masala, Hindistan eski başbakanının eşi Sheila Gürjal ve çok sayıda aristokrat bulunuyor.

 Türkçe ve İngilizce dillerindeki Kitabını Tarafıma imzalarken Semra Eren Nijhar ile yaptığımız söyleşide;

 Nijhar “Bu iki paragrafı her zaman dile getiriyorum.

Osman Türkay’la ilgili araştırmalarımı 23 yıldır sürdürüyorum Osman Türkay’ın, dünyaca tanınan bir şairdir ve eserleri pekçok dile çevrilmiştir. Almanya’nın Goethe’si ne ise, İngilizler için Shakespeare ne anlam ifade ediyorsa, Türkiye’nin Nazım Hikmet’i, Can Yücel’i Orhan Veli’si ne ise, Osman Türkay’da KKTC ve Türkiye için aynı anlamı ifade etmektedir.” Dedi

Ayrıca Osman Türkay’ın daha iyi tanıtılması ve anlatılması için Londra’da Osman Türkay Enstitüsü açılmasının yararlı olacağını belirtti.

 Ben sadece bir insanım

Kıbrıs'ta doğdum

Biliyorum Kıbrıslıyım,

Türküm

Ama Kıbrıs'da, Türk de Rum da

Kısaca her nen evrensel bir bütünün parçaları

Öyleye dünya benim vatanım

Dünya benim üniversitem

Dünya benim tapınağım

 

Osman Türkay

 yilmazparlar@yahoo.com

Türkmenistan İstanbul Konsolosluğunda Mahtumkulu Firaki Etkinliği-Yılmaz Parlar

  Türkmenistan İstanbul Konsolosluğunda Mahtumkulu Firaki Etkinliği

 Türkmenistan’ın Türkiye Başkonsolosu Muhammetnur Ovezov ev sahipliğinde Mahtumkulu Firaki’nin 300. yıl anısına etkınlık düzenledi.

 Türkmenistan Konsolosluğu, büyük şair ve düşünür Mahtumkulu Firaki'yi anmak ve onun mirasını gelecek nesillere taşımak için çocuklara yönelik bir şiir yarışması düzenledi. Bu anlamlı etkinlik, Türkmen edebiyatının değerli ismi Mahtumkulu Firaki'nin ölüm yıl dönümü vesilesiyle düzenleniyor. Firaki, sadece Türkmen edebiyatının değil, dünya edebiyatının da önemli isimlerinden biri olarak kabul edilir. Onun eserleri, derin düşünceleri ve duygusal derinliğiyle okuyucuları etkilemeye devam ediyor.



Bu yarışma, çocukların şiir yazma becerilerini geliştirmelerini teşvik etmek ve onları edebiyat mirasının bir parçası olmaya yönlendirmek amacıyla düzenleniyor.

Mahtumkulu Firaki'nin eserlerinden esinlenen çocuklar, kendi duygularını ve düşüncelerini ifade etme fırsatı bulacaklar. Bu sayede, genç kuşaklar, Türkmen edebiyatının zengin geleneğini yaşatmanın ve gelecek nesillere aktarmanın önemini daha iyi anlayacaklar.

Yarışmanın düzenlenmesi, Türkmenistan'ın edebiyat ve kültür alanındaki zengin mirasını ve değerlerini koruma ve gelecek nesillere aktarma kararlılığının bir göstergesi olarak da değerlendiriliyor.



Bu yarışma, Mahtumkulu Firaki'nin unutulmaz eserlerini ve fikirlerini gelecek nesillere taşırken, Türkmen edebiyatının ve kültürünün de yaşatılmasına vesile olacak.

15 Mayıs 2024 Çarşamba günü Türkmenistan İstanbul Konsolosluğunda gerçekleşen etkinliğe bilim insanları, Türkiye’nin ünlü yazarları ve tanınmış isimleri, Türkmen diasporasının temsilcileri, öğrenciler ve medya katıldı.



Türkmenistan’ın Türkiye Başkonsolosu Muhammetnur Ovezov açılış konuşmasında, ülkenin bağımsızlık yıllarında çeşitli alanlarda elde ettiği başarıları katılımcılara aktardı.

Mahtumkulu’nun ölümsüz mirasının Türkmenistan ve diğer birçok devletin kültürü üzerindeki önemli etkisine de dikkat çekti.

Türkmenistan’ın Türkiye Başkonsolosu Muhammetnur Ovezov bu etkinliğin, çocuklara edebiyat ve kültürün değerini kavratmanın yanı sıra, Mahtumkulu Firaki'nin önemli eserlerini de tanıtmak için bir fırsat olduğunu vurguladı.

Firaki'nin kaleme aldığı şiirler, Türkmen halkının duygularına tercüman olmanın yanı sıra, evrensel bir insanlık mesajını da taşıdığını dile getirdi.



Bu yarışma, Firaki'nin ruhunu ve mirasını yaşatmanın yanı sıra, çocukların sanata ve edebiyata olan ilgisini artırarak kültürel bir bilinç oluşturmayı hedeflediğini açıkladı.

Ayrıca Başkonsolos Ovezov bu tür etkinliklerin, gençlerin sanata ve kültüre olan ilgisini artırmanın yanı sıra, ulusal kimliğin korunması ve kültürel zenginliğin gelecek kuşaklara aktarılmasına da önemli katkılar sağladığını belirtdi.

Daha sonra genç öğrenciler, büyük Türkmen şairi Mahtumkulu Firaki’nin şiirlerini okudu ve şairin eserlerinin torunları üzerindeki silinmez etkisinden bahsetti.

Konuklar ayrıca Mahtumkulu Firaki’nin hayatı ve eserlerine adanmış, eserlerinin yer aldığı yayınların, Türkmen milli giyim örneklerinin ve uygulamalı sanat ürünlerinin yer aldığı resim sergisinide ziyaret etti.



 Mahtumkulu Firaki hakkında kaynaklara göre;

Türkmenistan'ın büyük şairi ve düşünürü Mahtumkulu Firaki, 18. yüzyılda yaşamış bir şair, düşünür ve Tasavvuf inançlarını benimseyerek kendini Tanrı'ya adamış mutasavvıftır. Türkmen edebiyatının en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Eserlerinde aşk, doğa ve insanlık konularını işleyen Firaki, Türkmen halkının kültürel mirasında önemli bir yere sahiptir. Şiirleri ve düşünceleriyle Türkmenistan'ın ve dünya edebiyatının unutulmaz isimleri arasında yerini almış olan Mahtumkulu Firaki, bugün de Türkmen halkı tarafından büyük bir saygıyla anılmaktadır.



Türkmenistan'ın uluslararası kulvarda en değerli ödüllerinden biri olarak kabul edilen Uluslararası Mahtumkulu Ödülü, şairin adını taşımaktadır.  Bununla birlikte, 1931'de kurulan Türkmen Devlet Üniversitesi'ndeki Dil ve Edebiyat Enstitüsü'ne şairin adı verilmiştir.



Asıl adı Mahtumkulu olan şair, şiirlerinde kullandığı Firaki mahlası sebebiyle Mahtumkulu Firaki olarak bilinmektedir. Türkmenler hakkında sosyal ve politik şiirler yazmıştır. Türkmen şairlerin önde gelenlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Firaki, bir kaynağa göre yaklaşık 1724 ya da çeşitli kaynaklarca 1733 yılında, İran'ın Gülistan Eyaleti'nin Günbed-i Kavus şehrinin Hacı Kavuşan köyünde doğdu. Türkmenlerin Göklen boyunun Gerkez aşiretindendir. Babasının adı Devlet Mehmet Azadi ve annesinin adı Orazgül'dür. Babasından Arapça ve Farsça dersleri aldı. İlk eğitimini doğduğu köyde alan Firaki, eğitimine; Lebap vilayetinin Halaç ilçesinin Kızılayak köyünde bulunan İdris Baba Medresesi'nde devam etti. Buhara 'daki Göğeltaş Medresesi'ndeki eğitiminin ardından, Hive 'de yer alan Şirgazi Medresesi'nde eğitimini tamamladı.

Medreselerde aldığı şiir eğitimiyle birlikte Arapça, Farsça ve Çağatayca'yı öğrenen Firaki, konusunu gerçek hayattan alarak yazdığı şiirlerle Türkmen şairler arasında ün kazandı.

Şairliğinin yanında mutasavvıf ve düşünür de olan Firaki, çeşitli kaynaklara göre 1782 ya da 1807, diğer bir kaynağa göre yaklaşık 1797 yılında öldü. Mezarı, İran'ın kuzeybatısındaki Aktokay köyünde bulunmaktadır ve İran hükûmeti tarafından anıt mezara dönüştürülmüştür.

Şairliği

Firaki, şiirlerinde; dini motifler, Muhammed ve diğer peygamberlere duyulan sevgi, evrensel ve millî değerler, sosyal dengesizlik, insanın hayatı ve toplumsal olayları kapsayan konuları, sade ve yaşadığı dönemin halk diliyle anlaşılır bir şekilde dile getirmiştir. Hemen hemen tüm şiirlerinde Türkmenleri birlik ve beraberliğe, bir devlet ve bir bayrak etrafında toplanmaya davet etmiş, insanları iyiliğe ve doğruluğa ulaşması gerektiğini savunmuştur. Kendi rüyasında dokuz kere bade içmesinden dolayı Türkmenler tarafından kendisine "Haktan içen şair" de denilmektedir.

Firaki, şiirlerinde Ahmet Yesevi'yi ustası olarak kabul etmiş, kendisinden önceki mutasavvıflardan yararlanarak eserlerini ortaya koymuştur.

yilmazparlar@yahoo.com