11 Nisan 2022 Pazartesi

Londra Kültür Elçimiz Semra Eren Nijhar-Yılmaz Parlar

   Londra Kültür Elçimiz Semra Eren Nijhar



Birkaç yıl İngiltere Lordlar Kamarası’nda bir akran danışmanı olarak çalışan Semra Eren-Nijhar ile yaptığımız söyleşinin özetinde paylaştığı bilgiler; Birleşik Krallık ve Avrupa’da önemli bir etkili figür ve bir rol modeli olarak görülen, olağanüstü çalışmaları ve araştırmaları nedeniyle pek çok kez ödüllendirilen



Semra Eren-Nijhar bir yazar, şair, sosyolog, belgesel film yapımcısı, yorumcu ve göç, miras ve Avrupa'da yaşayan Türk halkı konusunda beğenilen bir politika danışmanıdır. SUNCUT Consultancy & Productions'ın İcra Direktörüdür.

 

Semra, genç yaştan itibaren yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde bir dizi siyasi ve toplumsal mücadeleye odaklandı ve 35 yılı aşkın bir süredir Avrupa ve Türkiye'deki sosyal politikaları araştırdı, çoğunlukla miras, göç, diaspora, kadın, gençlik, aidiyet konularına odaklandı. , hafıza, edebiyat ve sanat. Farklı ülkelerde uluslararası fotoğraf sergileri açtı ve 10 kitap yazdı ve yayınladı.


İngiltere'deki Türk toplumunu son yetmiş beş yılda fotoğraf, röportaj ve portrelerle anlatan 'Londra Türkleri - Kendi Sözleriyle' adlı çalışması, Birleşik Krallık'taki Türk diasporası üzerine yapılan ilk büyük çalışma oldu ve sergilendi ve kabul gördü. Büyük Londra Otoritesi, Londra Belediye Başkanı tarafından 2006'da ve 2007'de Avrupa Birliği Parlamentosu'nda.


Semra Eren-Nijhar, İngiltere, Belçika ve Türkiye'de çeşitli fotoğraf sergileri araştırdı ve oluşturdu ve çalışmaları ağırlıklı olarak insan ve birey portrelerine odaklanıyor.

 


Semra ayrıca çok beğenilen "Türkler Londra'da", "Londra'da Türk Gençliği", "Millennium Şairi Osman Türkay", "Hindistan Londra'da Yaşıyor" gibi birçok belgesel filmin yapımcılığını ve yönetmenliğini yaptı. Bazıları Türkiye'de ve yurt dışında TRT ağında yer aldı. Ayrıca, Türk TV kanalında haftalık olarak yayınlanan 'Avrupa'da Söz Bizde – Avrupa'daki Sesimiz' adlı tartışma programlarının yapımcılığını ve sunuculuğunu yaptı.

Semra, iki kez Nobel Ödülü'ne aday gösterilen Kıbrıslı Türk şair Osman Türkay konusunda seçkin bir uzmandır ve çalışmalarının Avrupa'da ve Türkiye'de bir kez daha hayat bulmasını sağlamıştır. Eren-Nijhar birkaç yıl Lordlar Kamarası'nda bir akran danışmanı olarak çalıştı.


2014 yılında Londra'da başlatılan "Londra'da Türk Mirası Günü"nün "Birleşik Krallık'taki Türk Mirası" girişiminin kurucusu ve aynı zamanda uluslararası Boğaziçi Zirvesi'nde lansmanı yapılan "Avrupa'daki Türk Mirası"nın kurucusudur. Kasım 2019'da İstanbul'da. İngiltere'de ve Avrupa'da Türk Mirası kavramının ilk kişisi ve öncüsüdür.


Son araştırması, farklı miras ve milletlerden insanlarla koku alma deneyimleri hakkında röportajlar sunduğu “koku ve hafıza” üzerinedir.


Semra'nın çalışmaları, olağanüstü çalışmaları ve araştırmaları nedeniyle birçok ödülle tanınmıştır ve Birleşik Krallık ve Avrupa'da önemli bir etkili figür ve bir rol modeli olarak görülmektedir.


yilmazparlar@yahoo.com



Our London Cultural Ambassador Semra Eren


The information she shared in the summary of our interview with Semra Eren-Nijhar, who worked for several years in the House of Lords as an adviser to a peer.


Semra Eren-Nijhar is an author, poet, sociologist, documentary film maker, commentator and an acclaimed policy consultant on migration, heritage and Turkish people living in Europe. She is the Executive Director of SUNCUT Consultancy & Productions.

 

Semra has focused from a young age on a number of political and community struggles locally, nationally and internationally and researched social policies across Europe and Turkey for more than 35 years, mostly focusing on issues of heritage, migration, diaspora, women, youth, belonging, memory, literature and the arts. She has held international photographic exhibitions in different countries and authored & published 10 books.


Her work ‘London Turks – In Their Own Words’ which chronicles the Turkish community over the last seventy-five years with photographs, interviews, and portraits in the UK was the first major work on the Turkish diaspora in the UK and was exhibited and acknowledged by the Greater London Authority, Mayor of London in 2006 and in 2007 at the European Union Parliament. 


Semra Eren-Nijhar has researched and created several photographic exhibitions in Britain, Belgium and Turkey and her work mainly focuses on portraits of people and individuals.

 

Semra has also produced and directed several documentary films, which include the much acclaimed, ‘Turks in London’, ‘Turkish Youth in London’, ‘Millennium Poet Osman Türkay’, ‘India alive in London’. Some have been featured on the TRT network in Turkey and abroad. In addition, she had produced & presented on a weekly show on Turkish TV channel, a discussion programmes called ‘Avrupa’da Söz Bizde – Our Voice in Europe’.

Semra is a distinguished expert on the twice Nobel Prize nominee Turkish Cypriot poet Osman Türkay and has enabled his work to come to life once again in Europe and in Turkey.  Eren-Nijhar worked for several years in the House of Lords as an adviser to a peer.


She is the founder of the ‘Turkish Heritage in the UK’ initiative of the "Turkish Heritage Day in London" – launched in 2014, London and as well the founder of the "Turkish Heritage in Europe" which was launched at the international Bosphorus Summit in November 2019, in Istanbul. She is the first person and a trailblazer on the notion of Turkish Heritage in the UK and in Europe.


Her recent research is on ‘smell & memory’ where she features interviews of people from different heritage and nationalities, about their olfactory experiences.


Semra’s work has been recognised through many awards for her outstanding work & research and is seen as a key influential figure and as a role model within the UK and across Europe.


yilmazparlar@yahoo.com

Kaynak:Net Haber Ajans 

3 Ekim 2021 Pazar

Sosyal Akıl Derneği-Sosyal Kütüphane-Yılmaz Parlar Haberi

  


EN SEÇKİN 500 KİTAP

Bilgi toplumunda bilginin üretimi ve tüketimi en önemli faaliyettir. Bilgi en önemli kaynaktır. Sosyo-kültürel bir süreç olarak bilişimi karakterize eden ana kategoriler, bilgi fonu ve bilgi akışı hakkındaki fikirlerdir. Bilgi fonu, insanlığın sahip olduğu tüm kültürel bilgilerdir. Bilgi akışı, belirli bir zamanda toplumda dolaşan, bilgi etkileşimi konusu tarafından nesneye aktarılan ve nesne tarafından sosyal aktivitenin meta-araçları olarak kullanılan kültürel bilgiyi ifade eder. Bu durumda en yüksek bilgi düzeyi bilgidir. Sıralı, artırılmış ve depolanmış bilgidir.


Bu bağlamda Sosyal Akıl Derneği tarafından hayata geçirilen “Sosyal Kütüphane” projesi, bize göre; gençlerin bilgiye erişim ve eğitimde yenilikçi faaliyetlerin sonuçlarının yaygınlaştırılmasında dijital kütüphanelerin rolü açısından önemi son derece mükemmel olan toplumsal sorumluluk projesidir.

Araştırmacı yazar ve Gazeteci Recep İncecik’e ait, Osmanlı Mutfağını en iyi uygulayanlardan biri olan Sultanahmet Küçük Ayasofya Caddesinde bulunan Sultan köşesi Restaurant’da 01 Ekim 2021 Cuma günü, Akıl Derneği üyeleri, çeşitli akademisyenler, eğitim dünyasının önde gelen isimleri, STK temsilcileri ve gazeteciler ortak akıl toplantısı gerçekleştirdiler.



İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından da desteklenen, Sosyal Akıl Derneği’nin geliştirdiği “Sosyal Kütüphane” projesi, hakkında; Sosyal Akıl Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Dündar, “Ülkemizin nitelikli insan ve güçlü toplum idealinin gerçekleşmesine katkı sunmak istiyoruz. Beşeri sermayenin güçlendirilmesi, sosyal ve kültürel kalkınma, toplumsal sorunların tespiti ve bu sorunların çözümü için yapılan önemli çalışmalara önem veriyoruz.” Sözleriyle açılış konuşmasınına başladı.



Başkan Mesut Dündar, “Yerel, ulusal ve küresel sorunların çözümü, toplumsal dönüşümün en küçük yapı taşı olan insanın değişimi, gelişimi ve dönüşümü ile ilgilidir. Değişim, kişinin kendisiyle başlar. Bu da algıları açmak, kişisel potansiyeli artırmak, yaşama ait her şeye farklı açılardan bakabilmekle olur. Farklı bakabilmenin en iyi yolu okumaktır. Bireysel çaba ve gayretler bu anlamda çok önemlidir ve aslında bir sorumluluktur. Her bireyin kendi potansiyeli doğrultusunda yapabilecekleri, zincir halinde etkileşimle topluma yansır ve toplum dönüşür. İnsanın bilgisi ve bilinci değişmeden dünya ve insan değişmez.” Şeklinde açıklamalarda bulundu.

Okumanın önemi hakkında; okumak, başka hayatlardan haberdar olmaktır. Diyen, Dündar, “Haberdar oldukça, geldiğimiz noktaya ayrı yollardan ulaştığımızın farkına varırız. Bu farkındalık bize, bizim gibi olmayanı kabul etmeyi öğretir. Kendimize ve başkasına saygı duymanın vazgeçilemez bir gereklilik ve erdem olduğunu gösterir. Okumak; dünü, bu günü ve yarını okumaktır. Güçlü toplumun inşası zihinlerin güçlenmesiyle mümkün olacaktır. Okumak zihni güçlendirmektir. İnsanın bilinci değişmeden dünya değişmez.”  Sözleriyle okumanın zihin güçlenmesini vurguladı.



Gençlerin öğretmensiyle, mesleki faaliyet eğilimlerini analiz edersek;

İnternet teknolojilerinin kullanımı yoluyla normatif, eğitimsel, metodolojik bilgileri yayma maliyetini düşürmeye yönelik fayda sağlar, pek çok materyalin basılmasına, saklanmasına, taşınmasına ve dağıtılmasına gerek yoktur.  Yayınlar yazarları güçlendirmeye yardımcı olur. Düşük tirajlı ve dolayısıyla kârsız yayınlar bile okuyucularını bulabilir ve olumlu bir pratik etki getirebilir.

Bilginin okulların, öğretmenlerin, öğrencilerin ve velilerin şahsında tüketicilerine ulaşması için gereken süre önemli ölçüde azaltılır.

Dijitalleşmeleri nedeniyle nadir kaynaklara erişim genişleyecektir. Kağıt, sinematografik ve video kasetler, diskler, kayıtlar gibi kısa ömürlü ortamlarda saklanan kaynaklar, özellikle bazı çoğaltma cihazları yavaş yavaş kullanımdan kaldırıldığından  kaybolmadan ve tamamen unutulmadan kalacaktır.

Yenilikçi bilgiler ve gelişmiş pedagojik deneyim daha yoğun bir şekilde yayılmaktadır  modern yayınlarla ilgili gerekli verileri izlemek mümkündür.  

Mevcut tüm bilgilere hızlı erişim olanağı sürekli olarak genişlemektedir Kullanıcılar, bilgi kaynaklarının fiziksel konumundan bağımsız olarak, günün herhangi bir saatinde ve okuyucuya uygun herhangi bir yerde dijital kütüphanelerden istifade edebilirler.

Bütün bunlar kuşkusuz öğretmenin öğretim ve araştırma faaliyetlerine olan ilgisini artırmaktadır.

yilmazparlar@yahoo.com


22 Ağustos 2021 Pazar

OSMANLI SARAYI MUTFAĞI KİTABI-Yılmaz Parlar

 


OSMANLI SARAYI MUTFAĞI

Her şefin her aşçının her yemek yapanın okuması gereken kitap…

İstanbul kalbindeki, turizmin göz bebeği Sultanahmet Küçük Ayasofya caddesi No 6’da  Bulunan Sultan Köşesi Restaurant-Hotel sahibi, araştırmacı yazar, gazeteci, Recep İncecik, 400 sayfayı aşkın Osmanlı Sarayı Mutfağı kitabını yazıyor.




İlk taş baskısı melceü't tabbahin adlı, basılan ilk yemek kitabından, Atatürk’ümüzün baş aşçısı yemek kitabına kadar çok geniş Osmanlı ve günümüz yemek kitap koleksiyonuna sahip Recep İncecik’in, Osmanlı Sarayı Mutfağı kitabın özgün sanatsal sayfaları sanatcı İsmet X Bilen tarafından tasarlanıyor.

Çok ilginç Koleksiyonda, Osmanlı dönemdeki yiyecek içecek mekanların envanteri olan kitabda verilen vergiler dahi mevcut. Günümüzde bırakın yiyecek mekanları sanayinin bile bir envanteri yok.



Yazar Recep İncecik Osmanlı Saray Mutfak konusunda bir otoriter,

Kitab, yemek sanatıyla birlikde, “Resim, günlük tutmanın başka bir yolu" diyen Pablo Picasso’nun Türkiye Pablo Picasso’su Uluslararası ünlü çok yönlü İsmet X Bilen, plastik resim sanatı ile birlikde heykeltıraşlık, mozaik ve duvar resimleri sanatlarınıda beraberinde icra eden dev sanatcının ara sayfalardaki resimlediği, özgün Osmanlı saray figürleri bütünleşiyor.

Yazar Recep İncecik Osmanlı Saray Mutfak konusunda bir otoriter, tüm tarifleri yıllarca yüzlerce deneyimlemiş gerçek ölçülerine erişmiş hem akademiye hemde endüstriye ışık tutacak feyz alınacak nitelikleri taşıyan duayen biri.

Aslında Osmanlı Saray Mutfak Gastronominin merkezi. Sunduğu şeyler sadece sizin damak zevkinize yönelik değil, temel olarak tüm duyularınıza (koku, görme, ses, dokunma) yöneliktir. Yenilikçi yemek pişirmesini gıda psikolojisi ile ilgilenen nörogastronomi adı verilen yeni ortaya çıkan yeni bir bilim dalı ile ilişkilendirebilirsiniz.




Vücudumuz aynı tadı kaydeder, ancak beynimiz farkı anlayabilir

Tat ve lezzet çok farklı iki şeydir: Tat, yalnızca beş unsurdan oluşan bir deneyimdir: tatlı, tuzlu, acı, ekşi ve ağızda kalan, boğazda bile hafif bir tat bırakan bir lezzete sahip umami.

Lezzet, aynı anda tattan daha geniş ve daha güçlü bir özelliktir; yemek yeme şeklimizi yaratmak ve kontrol etmek için duyularla ve onların ilişkili özellikleriyle hafıza, deneyim, nörobiyoloji birleşir.

Gıda üreticileri, doğuştan arzuladığımız yağ ve şeker yerine margarin ve yapay tatlandırıcılar gibi ikameler kullanarak, tat alma duyularımızı kandırarak bizi daha sağlıklı diyete yönlendirmeye çalışmak için yıllarını harcadılar. Vücudumuz aynı tadı kaydeder, ancak beynimiz farkı anlayabilir

Osmanlı Saray Mutfağı, beden yerine beyine odaklanarak yeme alışkanlıklarımızı farklı bir şekilde değiştirebileceğimizdir.

Bu neden önemli? yapay ikame maddelerinin çoğunun, orijinal üründen daha kötü olmasa da, aynı derecede zararlı olduğu ortaya çıktı.

Gerçek şeker, gerçek enerji, gerçek yağlar ve tuzlar ve tüm lezzet gamını kullanın, ancak daha düşük miktarlarda, sonucun tadını güzelleştirecek ve beyne gerçek enerji sinyalleri göndererek hem psikolojik hem de fiziksel olarak tatmin edici bir deneyim yaratacak şekildedir. Ses, görüntü ve sıcaklık gibi şeyler de zihnimizin tatları nasıl algıladığını etkiler. 

Her kariyerde, zanaatı geliştirmek ve yeni beceriler geliştirmek önemlidir  Mutfak sanatlarında en iyi şefler sürekli öğreniyor ve büyüyor, kendi alanlarındaki en iyi kitapları ve literatürü okuyorlar.



Osmanlı saray Mutfağı kitabında bunları bulacaksınız.

Yemeklerinize baharat karıştırmak gibi uygun pişirme tekniklerini öğrenmek ve ardından pratik yapmak önemli olsa da, öğrenme yolculuğunuz tencere ve tavaların ötesine geçmelidir. Okumak ve sürekli eğitim, mutfak sanatlarında ustalaşmak ve en iyi şef olmak için eşit derecede önemli bileşenler olmalıdır.

Osmanlı saray Mutfağında bunları bulacaksınız. İşte kütüphanedeki bilginizi genişletecek en iyi şef kitabı. Bu gerçek lezzetle nasıl pişirileceğini anlamak için eksiksiz bir kitap. 

Bu kitap, malzemelerin birbirleriyle nasıl etkileşime girdiği ve doğru sıcaklığın önemi gibi pişirme konusunda bilimsel bilgiler sunuyor. Pişirmenin arkasındaki bilimi daha iyi anlamak istiyorsanız, teknik jargona takılmadan, bu muhtemelen okuyacağınız en erişilebilir ve kullanışlı şef kitabıdır.

Mutfak sanatları çalışmanız ömür boyu sürecek bir öğrenme yolculuğuna dönüşmelidir. Sektörü ve potansiyelini daha iyi anlamanın yoludur.



5.500 metre kareyi aşan, duvar resim çalışmaları olan Ressam  İsmet XBilen

Sultan Köşesi restaurantdaki konsepte uygun, 5.500 metre kareyi aşan, duvar resim çalışmaları olan İsmet XBilen ressam tarafından restauranta  yapılan duvar resimleri, sosyal, kültürel ve turizme ekonomik faydaların yanı sıra pozitif ruh sağlığına olumlu olarak katkıda bulunuyor. Resimlerle betimlenen, yapılan Osman saray figürü grafiti çalışmalar, sanata ve yaratıcı ifadeye erişilebilirliği sunuyor. Böylelikle, Sultan Köşesi restaurant Mekanına benzersiz, atmosfer kazandırmış.

Kitaplar bizim zenginliğimiz, maneviyatımız ve en değerlerimizdir. Kitaplar olduğu sürece bir geleceğimiz var demekdir.

Bilgilendirici bir derlemenin yanı sıra, kitapla ilgili en iyi şeylerden biride, Recep İncecik’in sadece yiyecekler ve tarifler üzerinde çalışması değil, aynı zamanda Sarayın kültürel açıdan zengin yaşam tarzınıda yansıtmasıdır.

Kısacası, yemek kültürü hakkında daha fazla bilgi edinmek için yemek yapmayı seven herkesin okuması gereken bir kitap.  

yilmazparlar@yahoo.com


28 Şubat 2021 Pazar

Türkmenin Refah İlkesi

   


Türkmenin Refah İlkesi 



Türkmenistan'ın Bağımsızlığının 30. Yılında 2021 yılı "Türkmenistan-Barış ve Güven Ülkesi" yılı olarak ilan edildi, Devlet Başkanı Sayın Gurbanguly Berdimuhamedov'un armağan olduğu "Türkmen'in Refah İlkesi" kitabının Türkçesinin tanıtım "Türkmenistan – Barış ve Güven ülkesi" yıl  

Türkmenistan Devlet Başkanı'nın Kitabının Tanıtım Toplantısı yapıldı. 



İstanbul üniversitesi Cerrahpaşa sosyal Bilimler Yüksek okulu Sarigazi yerleşkesi konferans salonunda 26 Şubat 2021 Cuma günü gerçekleşen tanıtım toplantısında; Türkmenistan İstanbul Başkonsolosu Myratgeldi Seyıtmammedov, yaptığı açılış konuşmasında; “Türkmenin Refah İlkesi” kitabı on iki bölümden ibaret olup, kitapta hayatın mayası, zeminin esenliği, ebedi yaşamın yönleri, bilimin önemi, sağlıklı yaşam ilkeleri, çalışkanlık, misafirperverlik, dostluk ve kardeşlik ilişkileri, birlik-beraberlik gibi kavramlar kapsamlı olarak anlatılmaktadır."dedi



 İki ülkenin İstiklal Marşlarının okunması ve saygı duruşu sonrası  Türkmenistan İstanbul Başkonsolosu Myratgeldi Seyıtmammedov,  Türkmenistan Ankara Büyükelçisi Işankuli Amanliyev, Çanakkale 18-mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa HAYEF Prof. Dr. Yıldız Kocasavaş, Türk Dünyası Danaışma ve Yarımlaşma Derneği Halit Kanak

Türkmenistan Dışişleri Bakanlığı Uluslararası İlişkiler Üniversitesi Merdan Baycanov, Marmara Gurubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı Başkan Yardımcısı Sezgin Bilgiç, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa HAYEF Doç. Dr. Nurcan Güder, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Rektörü Prof. Dr. Nuri Adın birer konuşma yaparak kitabın içeriklerin öneminini vurguladılar..

 

Türkmenistan İstanbul Başkonsolosu Myratgeldi Seyıtmammedov,  Türkmenistan Devlet Başkanı Sayın Gurbanguly açılış konuşmasında Berdimuhamedov’un armağan etmiş olduğu “Türkmenin Refah İlkesi” kitabının Türkçesinin tanıtılması amacıyla düzenlediğimiz konferansa katılım için teşekür ederek, "Orta Asya’nın ekonomik açıdan hızlı büyüyen ve dünyanın enerji kaynakları bakımından zengin ülkesi olan Türkmenistan devletimiz, “Türkmenistan - Barış ve Güven Ülkesi” yılı olarak ilan edilen 2021 yılında Bağımsızlığının 30. Yılını kutlayacak."sözleriyle konuşmasına ufuk turu yaptırarak devam etdi. 

Seyıtmammedov, "Türkmenistan, bağımsızlığını kazandığı ilk yıllardan itibaren Dış Politikada önemli başarılar elde etmeye başladı. BM Genel Kurulu,  12 Aralık 1995 tarihinde Türkmenistan’a “Daimi Tarafsız Ülke” statüsünü vermiştir. Nitekim Türkmenistan’da tarafsızlık, devletin en önemli ilkelerinden biri olarak kabul edilmekte ve Dış Politika bu statü temelinde belirlenmektedir. “Aktif tarafsızlık” ve “Açık Kapılar” politikaları çerçevesinde Türkmenistan, dünya devletleri ile ikili ve çok taraflı ilişkilerini geliştirerek, Birleşmiş Milletler, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, Bağımsız Devletler Topluluğu gibi birçok uluslararası ve bölgesel örgütler çerçevesinde çeşitli girişimlerde bulunmayı sürdürmektedir." açıklamalarında bulundu. 



Başkonsolosu Myratgeldi Seyıtmammedov,"Devletimizde son yıllarda her seneye özel bir sloganla uluslararası başlangıçlara vesile olmak gelenek haline dönüştü. 2015 “Tarafsızlık ve Barış” yılı, 2016 “Mirasa saygı duymak, Vatanı geliştirmek”, 2017 “Sağlık ve Mutluluk”, 2018 “ Sağlık ve Bahtiyarlık”, 2019 “Türkmenistan – Başarılar ülkesi”  yılı olarak ilan edilmiştir. 2020 yılı Tarafsızlığının 25. yılı vesilesiyle  “Türkmenistan - Tarafsızlığın ülkesi” yılı olarak ilan edildi." dedi  Bu senenin, sloganın “Türkmenistan - Barış ve Güven Ülkesi” olarak seçilmesi ise, Bağımsız ve tarafsız Türkmenistan’ın girişimleriyle BM Genel Kurulunun 73. Oturumunda Türkmenistan’ın başlangıçları üzerine 2021 yılını “Uluslararası barış ve güven yılı” olarak ilan etmeye yönelik Kararını oybirliğiyle kabul edilmesi açısından önemine dikkat çekdi.

 


Seyıtmammedov,"Türkmenistan Devlet Başkanı Sayın Gurbanguly Berdimuhamedov Türkmen halkının tarihi, kültürü, sanatı, sosyo-ekonomik hayatı, geçmişi, bugünü ve yarınları ile ilgili çok değerli eserlerini sıraladı  Bu bağlamda Devlet Başkanının okurlara hediye etmiş olduğu “İrfan Kaynağı”, “Barış Müziği, Dostluk Kardeşlik Müziği”“Türkmenistan – Büyük İpek Yolu’nun Kalbi”, Atta vefada da Sefa da” ve “Türkmenin Refah İlkesi” adlı kitaplarının Türkçeye çevrilmesinin sevindirici olduğunu dile getirdi.


Baş konsolos, Türkmenistan Devlet Başkanı Hürmetli Gurbanguly Berdimuhamedov yeni kitabında Türkmen halkının dünyaya örnek olan ilkeleri ile ilgili kendi ferasetli görüşlerini belirtmekle birlikte, halkının emsal geleneklerine, vatanın esenliğini sağlama ve şimdiki nesilleri terbiyeleme konularında sahip olduğu yere  işaret etdiği açıklamalarında bulundu. Kitabın öneminin altı kalın çizerek içeriklerini özetledi.


Ülke kültürlerinden verilen hediye ve toplu fotograf çekimiyle toplsntı son buldu.

yilmazparlar@yahoo.com

20 Ekim 2020 Salı

Tevfik Aytekin'in Sardalya Mevsimi adlı romanı

   Sardalya Mevsimi 

Tevfik Aytekin'in Sardalya Mevsimi adlı romanı, Büyükada Yayıncılık etiketiyle kitapseverlerle buluştu. 


Bir kadının bütün ömrü dört mevsime sığdırılacak olsaydı, o mevsim Sardalya Mevsimi olurdu. Hayat, saklı kalmış duygularımızı gizleyecek kadar uzun değil. Sardalya Mevsimi; Buket, Şoger ve Sevda üzerinden bütün kadınların hikayesidir.

Kadınların mevsimidir Sardalya Mevsimi. Senin bile umudunu yitirdiğin, önce yapraklarını döken, bir umut filizlenir diye beklerken, bütün dalları kuruyup, un ufak toprağın altına giren, eskiden suların gezdiği topraktan dahi umudunu kestiğin çatlakların arasından ha gayret bir kadın açar. 

yilmazparlar@yahoo.com

3 Haziran 2020 Çarşamba

Prof. Dr. Uğur Özgöker Devlet Yardımları kitabı çıktı._Yılmaz Parlar


Devlet Yardımları


Devlet Yardımları ,Devlet Yardımları ve Dahilde İşleme Rejiminin Dış Ticaretteki Yeri ve Önemi.


"Rekabet Hukuku Ve Politikası" Uzmanı olan Prof. Dr. Uğur Özgöker Rekabet Hukukunun en önemli unsurlarından biri olan Devlet Yardımları konusunda yazdığı yeni kitabı çıktı.


1980' li yılların başında Rekabet Kanununda  yenilenmesinin görüşüldüğü TBMM  Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu' nun Başkanlığını Prof. Dr. Uğur Özgöker' in babası Yük. Müh. Nuri Özgöker yapmıştı ve Rekabetin Korunması İle Tüketicinin Korunması hususlarının Anayasaya hükmü olmasını sağlamıştı.

Covid 19 Pandemisinin ardından yaklaşık 2 aydır kapalı olan TBMM yeni normale dönüş sürecinde bu hafta yeniden açıldı. Yeniden faaliyetine başlanan TBMM' de ilk görüşülecek kanun tekiiflerinden biri "Rekabet Kanunu" olacak. Kanun TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu' nun gündeminde 1. sırada ve bu hafta Komisyonda kabul edildikten sonra TBMM Genel Kuruluna sevkedilmesi bekleniyor. Bu kapsamda. Prof. Dr. Uğur Özgöker' de 1995 te AB ile Gümrük Birliği Anlaşması müzakere edilirken Gümrüklerden ve Özelleştirme İdaresinden sorumlu Devlet Bakanının Baş Danışmanı olarak 4046 sayılı Özelliştirme Kanunu, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Kanunların çıkartılmasında etkin görev yapmıştır. 


Kitap, 1980'den günümüze uygulanan devlet yardımlarının yani teşvikler ve devlet desteklerinin Türkiye'nin dış ticaret hacmine, dış ticaret dengesine ve genel olarak Türkiye ekonomisine olan etkilerini içermektedir. 


Paris doğumlu Özgöker  Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümünü bitirdi.  Avrupa Topluluğu'nun Ekonomik Yapısı alanında yüksek lisans, Uluslararası İlişkiler alanında doktora yaptı. Siyasal Hayat ve Kurumlar alanında Doçent,  Uluslararası İlişkiler alanında Profesör oldu.


İstanbul Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtma Müdürlüğü, Uluslararası İlişkiler Bölümü Araştırma Görevliliği, Avrupa Topluluğu Programı Başkan Yardımcılığı, Uluslararası Üniversiteler İlişkiler Müdürlüğü ve Avrupa Birliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcılığı, Gümrük Müsteşarlığı ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanlığı Danışmanlığı, Rekabet Kurumu Eğitim ve Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Kadir Has Üniversitesi AB Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü ve Uluslararası İlişkiler ve Küreselleşme Yüksek Lisans Programı Başkanlığı, Girne Amerikan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanlığı, İstanbul Arel Üniversitesi İngilizce Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanlığı yaptı. 

Kıbrıs Amerikan Üniversitesi Rektörlüğü, Hukuk Fakültesi Dekanlığı ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanlığı görevlerini ifa etti. Halen Milli Savunma Üniversitesi ve İstanbul Arel Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Kıbrıs Amerikan Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyesidir.


 yilmazparlar@yahoo.com

12 Şubat 2020 Çarşamba

Ruh Eşin Nerede-Can aydoğmuş-kitap lansmanı-Ruby restaurant-Yılmaz Parlar


Hayatda Başarıyı Öğrenmek


Ruh Eşin Nerede? İsimli kitap, zihninizin gücünü kullanarak kendi realitenizi yaratma sürecinde mükemmel bir rehber. Dünyanın size sunduklarını almak yerine, istediğiniz hayatı yaratmada kasıtlı bir rol oynayabilirsiniz. Bu ilişkilerinizden servetinize kariyerinizden, sağlığa kadar her şey için geçerlidir. Gerçek ruh eşini bularak mutlu olabildiğiniz gibi ilişki kurmayı, geliştirmeyi ve başarılı olmayı öğreneceksiniz. Mutluluğu mıknatıs gibi çekeceksiniz.





Başarılı olmak için onu görmeli ve zihnine inanmalısın. Çekim yasası hayatınızda her zaman iş başındadır. Sır, çekim yasasını kendi yararınıza nasıl kullanacağınızı öğrenmektir. Tezahür gibi çekim yasası tekniklerini kullanmıyorsanız, bildiğinizden çok daha fazlasını kaçırıyorsunuz. Başarı oradadır ve hayatınıza nasıl çekeceğinizin sırlarını yalnızca siz bilirseniz, her zaman elinizin altında.


Tezahür nedir? Tezahür, hayatınızda başarıya ulaşmak için çekim yasasını kullanmayı içerir. Gerçek ruh eşinizi bulmak ve istediğiniz hayatı yaratmaya başlamanıza yardımcı olmak için başarılı tezahüratları, şaşırtıcı öğreti niteliğinde “Ruh Eşin Nerede”  akıcı 416 sayfalık kitapta bulacaksınız.





Öngörüleriyle, farkındalık çalışmalarıyla ve ödüllü kişisel gelişim kitaplarıyla Can Aydoğmuş “Ruh Eşin nerede” yeni kitabın lansmanını Ortaköy Ruby Restaurantda, İstanbul’un son derece cemiyet hayatında tanınan elit isimlerin davetli olduğu, görkemli bir partiyle gerçekleştirdi.


Yepyeni ritüellerle tanışacağınız, hayatınıza bambaşka bir gözle bakmanızı sağlayacak bu “Ruh Eşin Nerede” kitap içerdiği sıra dışı başlıklarla da dikkat çekiyor.

Muhteşem lansmanda konukların tamamına imzaladığı Ruh Eşin Nerede kitabında yer alan başlıklardan birkaçı şöyle; Yaşamı İçimize Alıyor muyuz? Ruh Eşi Kimdir? Şükrettiğinizde Mucizeler de Beraberinde Gelir, Bir İlişkiye Gerçekten Hazır mısınız? Ne İstemediğinize Değil Ne İstediğinize Odaklanın, İnsanlara Değil, Yaşama Güvenin, Enerji Bağları, Kalbiniz ve Zihninizin İstekleri Aynı mı?, Alan Açmak, Bağ Kesmek, Tüm Ömrünüz Boyunca Yaşama Ne Kodladınız?, Evinizde, Sosyal Yaşamınızda ve Kendi Enerji Alanınızda Detoks




“Sizi her anlamda mutlu edecek ve tamamlayacak insanı hayatınıza çekmeye hazır mısınız? -Milyonlar eşini bulacak- Gelişmeyen her şey çürümeye mahkumdur.”diyen Yazar Can Aydoğmuş insan kendi düşünce gücüyle, iyiye odaklanarak önemli başarılara ulaşabilir. Her türlü başarıyı da ilham veren- öğreten, “Ruh Eşin Nerede?” Lansmanında Kitap editörü Ayşe Nur Buğalı ve kitabın tasarımcısı Sema İşcan’ı yanına alarak Can Aydoğmuş yaptığı konuşma özetinde “Aşk hayatınızla ilgili farkındalığınızı artıracak, sürekli aynı yanlışlara düşmekten ve yanlış insanları hayatınıza çekmekten kurtulacak ve tekrar ettiğiniz hataların ardında yatan sebepleri keşfedeceksiniz.





Bu kitapla birlikte, aşk ilişkinizin derinliklerine inmek ve daha mutlu bir aşk hayatına sahip olmak için uygulamanız gereken ritüellerin ve tekniklerin yanı sıra; rüyaların önemi, gezegenlerin ve astrolojik haritalarınızın etkileri, Feng Shui teknikleri, eskilerle bağ kesme yöntemleri ve olumlama çalışmaları gibi birçok konuda bilgi sahibi olacaksınız.


Dahası, nihayet farkındalığa ulaştıktan sonra özgürleşecek, özgürleştirecek ve aydınlanma yolunda ilerleyerek hayatınızda mucizelere tanık olacaksınız!” dedi ve davetlilere, kitap editörüne tasarımcımsına, orijinalliğe dikkat çeken benzersiz etkinlik organizasyon ekibine, nefis menü sunan Ruby restaurant hizmetine teşekkürlerini sundu.





Etkinlik Sera davet dekoru, Lacilla Events tarafından gerçekleşti. Davetliler zaman zaman hediye edilen kitaba göz gezirdirken editör Ezgi Peşken, Senarist, yazar, akademisyen Aylin Doğan, Girişimci iş kadını Tuçe Peksayar’ı okurkan görüntüledik. Senarist, yazar, akademisyen Aylin Doğan ile yaptığımız sohbetde  “Ruh Eşin Nerede” kitabı çok beğendiğini soluksuz okuyacağını söyledi.


Moda Güneşi Cemil İpekci’de uzun süre yakın dostlarıyla “Ruh Eşin Nerede” kitabın sohbetini yaptılar. Can Aydoğmuş Cemil İpekci’ye kitabı imzalarken görüntü aldık.


Mutlaka okunması gereken “Ruh Eşin Nerede” kitabı gerçek ruh eşini bularak mutlu bir hayat süreceğiniz gibi, ilişkilere öncelik vermeyide öğreneceksiniz. Her türlü başarı için iyi ilişki şartdır. Başarının yolu iyi ilişki kurmakdan geçer . Akarsu tarafından köklerini gönderen su tarafından dikilmiş bir ağaç gibi olursunuz. Yapraklarınız her zaman yeşildir. 


yilmazparlar@yahoo.com